04 Aralık 2021

İki Haber İki Yorum

 


Çin, sosyal emperyalist bir devlet olarak kendi içinde dizginsiz bir sosyal faşist diktatörlük uygulamaktadır. Çalışma koşullarının ağır ve uzun olmasının yanında bir de verilen ücretin çok düşük olması vardır.

En ufak bir hatanın karşılığı olarak şiddetli bir yaptırım çok sıradan uygulamalardan biridir. Değil ki insan haklarından, insan haklarının "İ"sinden bile söz edemezsiniz. Tutsakların büyük çoğunluğu fabrikalarda zorunlu olarak bedava çalıştırılmaktadır. Çin'de Çin'lilerin dışında etnik kimlik yok sayıldığı için etnik kimliğinizin tanınmasını isterseniz "bölücü terörist" olarak damgalanır ve artık yaşamdan koparılırsınız.

Ülkenin her bir tarafına yerleştirilen yüz tanıma kameralarıyla her birey bire bir izlenmekte, olası bir "şüphe" durumunda dahi gözaltına alınmaktadır. Polis birine müdahale ederken kullandığı şiddete karşı çıkarsanız, "suç ortağı" olarak siz de aynı şiddetle karşılaşırsınız.

Türkiye için AKP/MHP neyse, ÇKP de Çin için odur ama çok daha fazlasıyladır. Erdoğan'ın Çin'i örnek almasının nedeni budur.


*****


Şeriat özlemcisi AKP'nin iktidara gelmesinden sonra toplumsal yozlaşma korkunç bir ivme kazandı ve günümüzde de hız kesmeden devam ediyor. Çocuk ıslah evlerinde, Kur'an kurslarında, İmam Hatiplerde, camilerde falan çocuklarımıza tecavüz edenler "Bağımsız Türk Yargısı" tarafından "huşu" içinde söylenen ilahilerle serbest bırakılmaktadır. Toplumumuz içinde ensest ilişki öyle bir yükseliş gösterdi ki, İran ve Suudi Arabistan gibi şeriatla yönetilen ülkeleri ezip geçer hale geldi. Uluslararası alanda ensest ilişkiler hakkında bir kitap yarışması düzenlense sıradan bir İmam Hatip öğrencisinin yazacağı kitap açık ara birinciliği kapar!

Her ne kadar evrensel birkaç ortak noktası olsa da Ahlak, toplumların yazısız yasası olarak kabul görmektedir ve doğrudan sosyo-ekonomik sistem tarafından belirlendiği için her toplumun öznel ahlak anlayışı vardır ve tecavüz bunlardan biridir.

Musa Orhan Siirt'te görev yapan "Şanlı Türk Ordusu"nda görevli ülkücü, vatansever(!) bir askerdir ve 18 yaşındaki İpek Er isimli çocuğumuza tecavüz ederek O'nu intihara sürüklemiştir. Kamuoyu baskısı sonucu kısa bir gözaltı işlemi yapılmış ve sonrasında tutuksuz yargılanmaya(!) devam edilmişti. Gelinen aşamada Musa Orhan'a 12 yıl ceza verilmiş ama bunun iki yılını düşmüşler, on yıl cezada karar kılmışlar ve tabi ki tutuksuz olarak! İki yıllık indirimin nedeni ise "sanığın geleceğinde olumsuz bir etki yaratmaması için"miş! "Bağımsız Türk Yargısı" işte böyle "bağımsız ve adil"dir!


 

Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: