05 Haziran 2021

"Bilim" Nedir? (Genel ama Yaygın Birkaç Kanıya Kısa Cevaplar)


a) "Bilim" denilince aklımıza ilk gelen gerek doğadan gerek her tür sosyal hareketlilikten tamamen "bağımsız" yani iç dinamizmi ile bir devinimde ilerleyen çalışmaların bütününe verilen tanımlamadır. Çok iyimser yaklaşımla bu tanımlamanın tamamen yanılgılı olmasının nedeni, en azından "imgelemde" nesnellikten yalıtılmış bir "arı bilim" kabullenişidir ki bizleri çıkmaza sokan nedenlerin başında yer almaktadır.

b) Yine "Bilim" denilince aklımıza ilk gelen TIP ve teknolojik birkaç disiplini düşünüp diğerlerini bilim olarak görmemek veya görememek en büyük ikinci yanılgımızdır. Oysa A’dan (örneğin Astronomi) Z’ye (örneğin Zooloji) kadar yüzlerce bilim alanı olduğu bilinmektedir. Bu sınıflandırmadan da anlaşılabileceği üzere Bilim, tüm doğayı ve özelde de başta insan olmak üzere canlı türlerinin sosyal hareketliliğini kapsamaktadır.

c) Daha başka şeylerin yanında, iki örneğini verdiğim yukarıdakilere ek olarak "aklını kullananların" yaptığı bu (bilimsel) çalışmaların insanlığı kurtaracağına olan inançlarıdır. Öğrenmek ve "akıl kullanmak" da eğitim ile olacağı için bilim insanlığı da doğayı da kurtaracaktır. Öyleyse, "Eğitim şart!"tır! "Eğitim" alan biri için önünde hiçbir engel bulunmamakta, istediği çalışmayı gücü varsa kendi, gücü yoksa "devletin desteği" ile yapabileceği düşünülmekte, daha doğrusu bu hareketliliğin böyle olduğuna inanılmaktadır.

İlkel Komünal Toplum’u saymazsak günümüz de dahil tüm insanlık tarihi her zaman ezenlerle ezilenlerin tarihi olmuştur. Bu tarih boyunca yüz binlerce savaş yapılmış, milyarlarca insan katledilmiş, çok daha fazlası işkencelerden geçirilmiş, onun da çok daha fazlası cezaevlerine atılmış, malları yağmalanmıştır ve bu düşünceye göre tüm bunların nedeni "akılsızca" (bilgisizce) davranılmasıymış!

Diğer şeyleri olduğu gibi eğitimin nasıl olacağına ilişkin kararı da içinde bulunulan sosyo-ekonomik formasyon verir. Burjuvazinin egemen olduğu bir dünyada kendi mezarının kazılmasını hızlandıracak kadar olmasa da kontrol altında tutabileceği kadar bilgiyi okullarda verir. Ama incelendiği zaman kimi bilgilerin yanlışlığıyla ve çarpıklığıyla sık sık buluşmaktayız. Bundan dolayı buradaki sorunun özü "eğitim almak" değil, eğitimin "nasıl" alındığını bilmektir.


Bilim, her ne kadar arada bir "bireysel çalışma" ile de adını duyursa bile, özünde kolektif olan bir çalışmalar bütünüdür ve tamamen nesnel davranışının nedeni toplumsal ilişkilerle kopmaz bağlarla bağlı olmasıdır. Bilimsel çalışma içinde olan birinin veya kurum ve kuruluşların doğrudan toplumsal ilişkiler zemini üstünde yükselmesinin nedeni bizzat bunun tarafından belirlendiğinin ve bundan böyle de belirleneceğinin en parlak kanıtıdır. Biliminsanı ne kadar inançlı olursa olsun laboratuvardan içeri girdiği an başta "Yaratıcı" olmak üzere tüm metafizik inançlarını kapının önünde koymasının nedeni de bunun farklı bir kanıtıdır. Olan, oluşabilecek olan ve olacaklara karşı yapacağı çalışmalarla da toplumsal ilişkilerde yoğun bir hareketlilik sağlar ve bu hareketlilik doğa için de geçerlidir.

Günümüzdeki tüm toplumlar arasında çok farklı sınıf ve katmanlar bulunmaktadır. Bu sınıf ve katmanların istemleri her topluma göre kimi zaman nicel kimi zaman nitel değişirlik oluştursa da özünde aynıdır çünkü bu istemler sonuçta emek ile sermaye arasındaki çelişkiyle doğrudan ilintilidir. Sermaye sahipleri, ellerindeki ekonomik gücü ile de bilimi ellerinde tutarlar. Bilimi ellerinde tutması ise, emekçi sınıflara tamamen karşıt bir çalışma içinde bulundurmasını sağlar ki, örnek olarak da şu an tüm dünyayı etkisi altına alan COVID 19 isimli katliam provokasyonunu gösterebilirim ama daha da önemli bir örnek olarak dünyadaki eğitim sisteminin ucubeliğine bakmamızın yeterli olduğu düşüncesindeyim.

Bilelim veya bilmeyelim, isteyelim veya istemeyelim her tür düşüncemiz ve dışavurumu olan eylemimiz kesinlikle, ama kesinlikle bir sınıfı temsil eder.

Yanılgılara vermeye çalıştığım bu kısa cevaplardan sonra artık "Bilim" denilen kavramın ne olduğunu yeterince benimsediğim düşünce doğrultusunda tanımlamaya çalışabilirim:

Bilim, doğanın ve toplumların pratik deneyimleri sırasında doğruluğu kanıtlanan ve gittikçe netleşen bilginin tarihsel gelişme sistemini temsil eden bir sosyal bilinç formudur. Elde edilen tüm sonuçları olgulara dayandırmak zorunda olan Bilim, ne yazık ki Marx ve Engels'in "Komünist Parti Manifestosu"da dile getirdiği ve sizin de görselde okuduğunuz üzere emperyalist burjuvazinin tamamen denetimindedir.

Ellerinden geri almamız gerekmiyor mu?

05 Haziran 2021



Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: