18 Kasım 2022

Behaviyorizm

Felsefi bakımdan pragmatizme dayanan modern bir psikolojik akım. Behaviyorizm, E. L. Thorndike (1874-1949) tarafından hayvanların davranışları konusunda yapılan araştırmaların sağladığı malzemeye dayanılarak, Şikago Üniversitesi’nden J. B. Watson (1878-1958) tarafından 1913’te başlatıldı. Watson teorisini K. S. Lashley (1890-1958) ve A. P. Weiss (1879-1931) da paylaşıyorlardı. Psikolojideki mekanist akımı devam ettiren Behaviyorizm, psikolojik fenomeni organizmanın reaksiyonlarına indirger; davranış ve bilinci özdeşleştirir, uyarma ve refleks arasındaki ilişkiyi bilincin tek temeli olarak görür. Behaviyorizme göre bilgi, organizmaların (insan dahil) şartlı reaksiyonlarını ifade eder. Watson’un teorisi, 1930’larda, en geniş anlamıyla "şartlandırma" olarak bilinen yeni-Behaviyorizm teorileri tarafından geride bırakıldı. Yeni-behaviyorizmin temsilcileri Clark Hull (1884-1952), Edward Tolman (d. 1886- ...) ve Edwin Guthrie (1886-1959) idi. Bu teoriler, Pavlov’cu öğretinin etkisi altında gelişmişti. Gerek terminolojilerini gerekse davranış biçimlerinin sınıflandırılmasını Pavlov’dan alan yeni-behaviyoristler, Pavlov doktrininin materyalist temellerinin yerine operasyonalizmi ve mantıksal pozitivizmi koyarlar. Şartlı refleksleri ele alışlarında, beyin korteksinin davranıştaki rolünü dikkate almazlar. Çağdaş Behaviyorizm, "ara değişkenler" (maharet, uyarı ve potansiyel tutukluk, eksiklik, vs.) adını verdiği şeyi işin içine sokarak uyarım-reaksiyon formülünde değişiklik yapmıştır. Fakat, bu, Behaviyorizmin mekanist ve idealist özünü değiştirmez.
Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: