19 Kasım 2022

Materyalizm

Materyalizm Materyalizm dünyanın ezeli ve ebediliğini (öncesiz-sonrasızlığını), Tanrı tarafından yaratılmış olmadığını ve de zaman ve mekânda sonsuzluğunu kabul eder. Bilinci maddenin bir ürünü telâkki eden Materyalizm, onu objektif dünyanın yansısı sayar ve bundan, ötürü, dünyanın bilinebilirliğini kabul eder. Felsefe tarihinde Materyalizm, bir kural olarak, dünyayı doğru bir biçimde anlamakta ve insanın tabiat üzerindeki kudretini artırmakta yararı bulunan ilerici sınıf ve tabakaların dünya görüşüdür. 
 
Materyalizm bilim alanındaki ilerlemeleri özetleyerek, bilimsel bilgi ve metotların gelişimini hızlandırmıştır; buysa, insanın pratik faaliyetini ve üretim güçlerinin gelişimini etkilemiştir. Materyalizm bilimlerle olan karşılıklı aksiyon sürecinde değişmelere uğramıştır. İlk materyalist teoriler antik Hint, Çin ve Yunan köleci toplumlarında, astronomi, matematik, vs. alanlarındaki bilimsel bilginin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çok kere safdil bir karakter taşıyan antik Materyalizmin (bak. Lao Tsu, Van Çung, Çarvaka okulu, Herakleitos, Anaksagoras, Empedokles, Epikuros, ve diğerlerinin) genel çizgisi, dünyanın maddeselliğini ve insan bilincinden bağımsız varlığını kabul etmesiydi. 
 
Materyalizmin temsilcileri doğa fenomeninin çeşitliliğinde, var olan ya da geçmiş tüm şeylerin ortak kökenini bulmaya çalışmışlardır. Antik Materyalizmin bir özelliği, maddenin atomik yapısına ilişkin bir hipotez meydana getirmiş olmasıdır (Bak. Leukippos ve Demokritos). Antik materyalistler çoğunlukla spontane diyalektikçi idiler, fakat fiziksel ile psişik artısında açık-kesin bir fark görememişler, psişik’in bütün özelliklerini doğaya atfetmişlerdir (Bak: Hilozoizm). Yine de eski Materyalizm’de materyalist ve diyalektik ilkelerin gelişiminde, mitolojik ideolojinin etkisinin bir katışımı görülü. Orta Çağ’da ve Rönesans sırasında, materyalist akımlar nominalizm, panteist doktrinler (Bak. Panteizm) ve de tabiatla Tanrı’nın ebedî-birliği öğretisi biçimleri içinde kendilerini göstermişlerdir. 
 
Materyalizm, Avrupa’da 17. ve18. yüzyıllarda gelişmiştir (Bak. Bacon, Galieo, Hobbes, Gassendi, Spinoza ve Locke). Materyalizmin bu biçimi doğmakta olan kapitalizmin temeli üzerinde ve üretimin, teknoloji ve bilimin büyümesiyle birlikte gelişme göstermiştir. O zaman için ilerici burjuvazinin sözcüleri olan materyalistler, "deneyi" kendi dayanakları olarak ve tabiatı felsefe objesi olarak ele alarak Orta Çağ skolastizmine ve kilise otoritelerine karşı savaştılar. 17. ve 18. yüzyıl materyalizmi, o zaman hızlı bir gelişme halinde bulunan mekaniksel ve matematiksel bilgilere bağlı olarak gelişmişti, bunun sonucu olarak mekanik bir materyalizmdi. 
 
17. ve 18. yüzyılların materyalizminin diğer bir özelliği de tabiatı az çok yalıtılmış ve aralarında karşılıklı bağlılık bulunmayan araştırma alanlarına ve konularına ayırmak, analiz etmek ve de bunları gelişmelerini dikkate almaksızın incelemek eğilimidir. 18. yüzyıl Fransız materyalistleri, bu dönemin materyalist felsefesinde özel bir yer alırlar (Bak. La Mettrie, Diderot, Helvetius ve Holbach). Genellikle hareketin mekanist kavramına dayanan Fransız materyalistleri Toland gibi hareketi, doğanın evrensel ve ayrılmaz bir özelliği olarak kabul eder ve 17. yüzyılın materyalistlerinin çoğunun karakteristiği olan deistçe kararsızlıkları tamamen reddederler. 
 
Materyalizmin bütün çeşitleriyle ateizm arasında var olan bağ, 18. yüzyıl Fransız materyalistlerinde özel olarak kendini gösterir. Feuerbach’ın "antropolojik" materyalizmi (Bak. Feuerbach), Batı materyalizminin bu biçiminin en önemli göstergelerinden biridir. Aynı zamanda, Marksizm öncesi bütün materyalizmin karakteristiği olan "hoşnutlukla izleme", bütün çağdaşları içinde en açık biçimde Feuerbach’ta görülür. Materyalizmin gelişiminde daha ileriye bir adım, 10. yüzyılın ikinci yansında Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde devrimci demokratların felsefesi (Bak. Belinski, Herzen, Çemişevski, Dobrolyubovj Markoviç, Botev) tarafından, Lomonosov, Radişçev ve diğerlerinin geleneğine dayanan bir felsefe tarafından atılmıştır. Devrimci demokratlar antropolojizmin ve metafizik metodun sınırlı ufkunu bazı bakımlardan aşmışlardır. 
 
Daha sonraki gelişimi içinde Materyalizm iki ana akıma ayrılır: bir yanda diyalektik ve tarihsel materyalizm öbür yanda materyalizmin basitleştirilmiş ve vülgarize edilmiş birçok çeşitleri. Vülger materyalizminin en tipik olanı pozitivizme kayan vülger materyalizmdir ve yüzyılın dönümünde, diyalektik materyalizmin tahrifi olarak ortaya çıkmıştır.
Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: