Sevgili Avukat Kardeşime Mektup

Seni bu video ile tanıdım ama gözlerinden akan yaşların yabancısı olmayanlardanım.

• Nizip Mülteci Kampı’nda 30 erkek çocuğuna,
• Karaman’da bir "öğretmen"(!) tarafından onlarca öğrenciye,
• Muğla'nın Seydikemer ilçesinde, 12 yaşındaki kız çocuğunun 4 defa tecavüze uğradığı ortaya çıktığı zaman;
• Çorum merkeze bağlı Büyükdüvenci Beldesi'nde 13 yaşındaki A.Ş. adlı kız çocuğuna öz babası, ağabeyi ve amcasının tecavüzleri sonucu babasından hamile kaldığının doktor raporu ile saptandığı zaman,
• Hatay'ın İskenderun ilçesinde 15 yaşındaki kız çocuğu Ö. B’ye,
• Muğla Cezaevi'nde çocuk tutuklulara sistematik olarak işkence ve tecavüz yapılırken,
• Trabzon’un Akçaabat İlçesi’ndeki Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görev yapan "öğretmen"(!) Yunus D. 17 yaşındaki kız öğrenci Z. C’ye tecavüz ederken,
• Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde, rahatsızlanınca ailesi tarafından hastaneye götürülen 14 yaşındaki A.B’nin ağabeyi ve görme engelli dayısı tarafından defalarca tecavüz edilerek hamile bırakıldığı ve doğumda dünyaya gelen bebek için ağabey ve dayı birbirlerini suçlarken,
• Mardin’de 12 yaşındaki kız çocuğu N. Ç’nin 28 kişi tarafından 7 ay boyunca tecavüz edilirken,
• Kayseri'nin Develi ilçesinde 38 yaşındaki aşçı Hüseyin D., temizlik işlerine giden eşi F.D.'nin evde olmadığı sırada 5 yaşındaki kızı A.D.'ye cinsel istismarda bulunurken,
• Adana, Pozantı Çocuk Cezaevinde çocuklara işkence ve tecavüz yapılırken hep oralardaydım.

Utanç Ansiklopedisi serisi olacak kadar kapsamlı olan bu durum, Diyanete, Fethullah Gülen’e bağlı İmam Hatip ve benzeri tüm kurum ve kuruluşlarda yapılan iğrençliklerin hesabını tutmaya matematik mühendislerinin bile gücü yetmez! "Yasal" veya "yasa dışı" Kur’an Kurslarında, lağım kokusu yayan tarikat mağaralarında her gün yüzlerce sapıklık örneği yaşanmaktadır.

Yaşanıyor da ne oluyor? Neredeyse tamamı alkışlar eşliğinde serbest bırakılıyor.

Doğrudan ülkenin diktatör kazıntısı narsist-psikopata bağlı olarak çalışan Ensar Vakfı’nda doktor raporlarıyla saptanan en az 45 çocuğumuza tecavüz edilirken yalakalarından (hem de tıp doktoru!) olan Bakan Sema Ramazanoğulları, "Bir defadan bir şey olmaz!” dememiş miydi?

Demişti!

Bilirsin kardeşim, sivrisinekler bataklığın ürünüdür ve sıtma hastalığını yayar. Tek tek sivri sinekleri öldürerek baş edemeyiz. Yüz sivrisinek öldürsek bataklık bin tanesini zaten çoktan hazırlamış oluyor.
Bataklık, bu devlettir. Devletin başı ise efendilerinin direktifiyle bu bataklığa her türden ahlaksızlığı, soysuzluğu, namussuzluğu, ihaneti, tecavüzü, hırsızlığı, kadına yönelik şiddeti ve akla-hayale getiremediğimiz pislikleri doldurmuyor mu?

Dolduruyor!

Atalarımızın "Balık, baştan kokar." sözü tam da bu tür çirkeflikleri betimlemek içindir. Yapılması gereken şey, başta diktatör kazıntısı ve efendileri olmak üzere hepsini bu bataklığın içine atıp üstlerini de kireçli toprakla kapatmak gerekiyor.

Gözyaşların senin onurunun, insanlığının bir dışavurumudur.

Onurundan öpüyorum.

23 Nisan 2020