05 Nisan 2021

"Profesör" Unvanlı Bir Bilim Artığı

 

1848 yılında K. Marx ve F. Engels, ortaklaşa kaleme aldıkları "Komünist Parti Manifestosu" adlı ünlü eserde, "Burjuvalar ve Proleterler"i işlerken görseldeki sözleri yazıyorlardı.

Asırlardır iktidarı ellerinde tutan egemen sömürücü sınıfların halkları kandırmak ve/veya oyalamak için her ne kadar her aracı kullansalar da, düşünceme göre din ve bilim en çok başvurulan iki araçtır. Dine olan inanç ile bilime olan inanç at başı gitmektedirler ki, aslında bu durumda bilimi savunduklarını(!) sananlar, bağnazlıkta ve vahşette dincilerden hiç de geri kalmamaktadır.

Emperyalist burjuvazinin peydahladığı COVID-19 isimli sanal virüs (konu bağlamında) ilk adımdı; ikinci ve sonraki adımları da yavaş yavaş görmeye başladık. Görebildiğim kadarıyla arka planda halklara yönelik daha birçok şeyin varlığı belli olsa da (çip takma, G5 teknolojisi, atmosferin değişik katmanlarına müdahale, jeolojik operasyonlar vb.) somut olarak öne çıkan operasyon sağlık alanındadır ve kanımca ilk büyük adım budur. COVID 19 ile yapılan bu başlangıç ifade etmeye çalıştığım gibi bir "sanal" başlangıçtı; yani böyle bir virüs yoktu ama "var"mış gibi davranarak insanlık üzerinde ciddi bir korku yaymaktı ki, esas olarak bunu başardılar. Aslında COVID diye gösterilen "ölüm korkusu"ydu, fakat amaç "sıtma"ya razı etmekti ve ettiler de! Yaptıkları simülasyonlar ve tamamen kontrollerinde olan medya aracılığıyla elleri yıkamak, maske takmak ve "sosyal mesafeyi korumak"ta çözümü buldular(!)!

Burada küçük bir parantez açmak istiyorum: "Sosyal mesafeyi korumak" şeklindeki isimlendirme bilinçli seçilmiş bir psikolojik savaş taktiğidir ve insanları birbirlerinden olabildiğince ayırmaktır. COVID sahtekarlığının "doğru" olduğunu bir an kabul etsek bile "sosyal mesafeyi korumak" isimlendirmesini değil, "sağlık mesafesi"ni kullanmak doğru olanıdır diyerek parantezimi kapatayım.

İkinci aşama hiçbir test aşamaları yapılamadığı halde şapkadan tavşan çıkarır gibi buldukları(!) ama kendilerinin asla kullanmadıkları aşı dayatması vardı. Olmayan bir virüs ve onun aşısı(!)… Devletlerin birbirinden farklı etki oranı açıklamaları ayyuka çıkmışken, dahası birçok ölüme ve ölümcül rahatsızlıklara yol açmışken "Hangi aşıyı bulursanız onu vurunun." gibi canice buyruklar özellikle sosyal medyada haberlerin üstlerinde yer almaya devam ediyor. Burada akla gelen ilk soru, "Acaba aşı yoluyla mı istediklerini elde edecekler?" sorusudur ve bence evet…

Diğeri maskedir. Sizin de şimdi izlediğiniz gibi, dünyanın hemen her yerinde paraziti andıran ve gözlemlenebildiği kadarıyla "canlı" oldukları belli olan maskelerdeki siyah "şeyler"in birer nano robot olduğu kuşkusudur.

Sonuçta bizler TIP insanı olmadığımız için bunların ne olduğunu bilmiyoruz ve soruyoruz: Bunlar nedir?

Eğer ben TIP biliminin ilgili branşında emek veren bir bilim insanı olsaydım bu sorulara uygun cevap verirdim. Cevaplar da aslında çok basit olurdu:

Soru 1: Bu bir parazit midir?
A cevabı: Hayır, bu bir parazit değil, çünkü
B cevabı: Evet, bu bir parazittir, çünkü

Soru 2: Bu bir nano robot mudur?
A cevabı: Hayır, bu bir nano robot değil, çünkü
B cevabı: Evet, bu bir nano robottur, çünkü

Soru 3: Bu bir yaymaya çalıştıkları yeni salgın mıdır?
A cevabı: Hayır, yaymaya çalıştıkları yeni salgın değildir, çünkü
B cevabı: Evet, yaymaya çalıştıkları yeni bir salgın, çünkü

diyerek açıklardım ama pek Sayın(!), pek "değerli"(!) akademisyen(!) böyle davranmak yerine bu soruları soranlara adeta öfke kusarak konuşuyor:

"Çok tehlikeli… Çok tehlikeli söylemler bunlar, maske inanılmaz koruyucu!" diyerek savunmaya geçiyor.

Bu bilim artığı kadının söylemlerine karşı sorular sormak istiyorum:


1) Sana her gelen hastaya maske takıp takmadıklarını soru sormadığını kimse merak etmiyor, sana yukarıdaki üç sorunun cevabı soruluyor, "Bunlar nedir?" deniliyor.

2) "Ben bunu (yukarıdaki sorular ve benzerlerini) bilimsellikle bağdaştırmıyorum. Bu çok tehlikeli söylemdir" diyorsun. İşte bizim merak ettiğimiz yer de burası! Neden bilimsel değil? Bilimsel açılımı nedir?

3) "Kaldı ki maskeler çook çok uzun zamandır ku
llanılmaktadır." diyorsun ya hani, biz sana maskenin tıptaki tarihini sormadık. Maskelerin içindekilerinin ne olduğunu sorduk! Eğer biliyorsan bize sorularımızın cevabını ver, bilmiyorsan sus!

Ve 4) "Eğer öyle bir şey olsa (yani maskenin biyolojik savaş aracı veya nano robot olsaydı) zaten açığa çıkardı." diyor bu "yüceler yücesi biliminsanı(!)! Sanki o dönemlerde nano robotlar varmış gibi…

150 yıl önce kaleme alınan söz, bugün bile olanca sıcaklığıyla doğruluğunu kanıtlatıyor.

Faşizm, kendine her meslekten uşaklar ediniyor ve insan ve doğa için yapılan bilim, birkaç çakalın kasası için araç haline getiriliyor.

Erdem Çeliker
05 Nisan 2021




Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: