24 Kasım 2019

"Barış!" Sevdalılarına



Yapacağınız düşünce çok basit. Herhangi bir mahallede oturuyorsunuz (ki, zaten oturuyorsunuz) ve mahallenizin bir de muhtarı olduğunu düşünün (ki, zaten var).

Bu muhtar ve emrindeki yardımcılarının ve sizin şunları yaptığınızı düşünün:

01] Bahçenize giriyor ve çiçekleri falan koparıp meyvelerden de dilediği kadar alıyor, birçoğunu ezerek yenilemez hale getiriyor. Yetmezmiş gibi bir de sizden bin bir emekle yaptırdığınız ev için kira istiyor. Veriyorsunuz!

02] Bu talandan sonra minik bahçenizi ekip biçeceksiniz. "Yerli tohum" kullanmanız yasak, zorunlu olarak ithal tohumu yüksek fiyatla alıyorsunuz ve ekiyorsunuz. Satın alırken de aracılık ettiği için sizden “Muhtarlığı güçlendirmek” adına komisyon alıyor. Tabi ki tohumun fiyatı daha yüksek oluyor. Ödüyorsunuz!

03] Dilediği anda evinize girip her tarafı dağıtarak zarar verdikten sonra sizi ve ailenizi dövüyorlar. Ağzınız-burnunuz kan içinde, çocuklarınızın önünde gururu kırılmış bir haldesiniz. Susuyorsunuz!

04] Tam da sizin bahçenizin altından geçen (örneğin) bir petrol damarı bulunmuş olsun. Muhtar bu durumda iki şey yapabilir: Ya size sembolik bir para vererek evinizi terk etmenizi ister ya da şiddet kullanır. Kabul ediyorsunuz!

05] Siz (normal olarak) petrol satışından size de (az da olsa) para verileceğini düşünürsünüz ama tabi ki yanılırsınız, çünkü muhtar onu diğer bir muhtarlık aracılığıyla bizimle hiçbir ilgisi bulunmayan bir valiliğe satar. Örneğin litresini 1 liraya sattığı petrolü 3-5 liraya geri almanız için sizi zorluyor. Alıyorsunuz!

06] Hemen yanı başındaki komşunuzun çocuklarını fuhuşa ve uyuşturucuya zorluyor. Başınızı çeviriyorsunuz. Görmezden geliyorsunuz!

07] Bir sabah kalkıp işinize giderken evlerin duvarlarına “Falanca mezhep, filanca etnik kimlikten” gibi yazılarla karşılaşıyorsunuz. Sonra kendi evinize bakıyorsunuz ve “Muhtarlık düşmanı” yazısını okuyorsunuz. Korkuyorsunuz!

08] Çocuğunuz okula başlıyor. Zar-zor denkleştirip kalem defter alıyorsunuz. Çocuğunuz akıllı… Başarılı bir öğrenci… "Ahlaklı" yetişmesi için din eğitimi veren bir kuruma gönderiyorsunuz ve çocuğunuza ve diğer çocuklara uzun zamandan beri tecavüz edildiğini öğreniyorsunuz. "Bir kereden bir şey olmaz!" diyerek geçiştiriyorsunuz!

09] Siz gece uykuya dalmışken ışıkların yanmasıyla uyanıyorsunuz. Evet, yanılmadınız; karşınızda muhtar ve ekibi bulunmaktadır. Sizden haraç ve eşinizi istiyor. Ekip tecavüzünü gerçekleştirirken siz başınızı kuma gömmenin yollarını düşünmektesiniz!

10] Yan mahalleler ile sorun neredeyse yokken değişik provokatif söylem ve eylemlerle kavga çıkartıyor. Hep sizin gibi emekçilerin çocuklarını bu kavgaya gönderirken kendi çocuklarını değişik mahallelerdeki yerlerde günlerini gün etmesini sağlıyor. Bu mahalle kavgasında kullanılacak olan taşları, sopaları falan da zaten sizin paranızla alıyor.

-Haydi, buyrun "Barış"a! Şimdi Muhtarlıkla "barış"manın tam zamanı! Barışın, barışın…

Barışın!

24 Kasım 2019
Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: