15 Mayıs 2021

"Pante Rei!"


Antik Yunan'ın önemli km taşlarından biri olan ünlü filozof Herakleitos, "Pante rei!" dediği zaman kendine "Karanlık" isminin takılacağını tabi ki bilmiyordu. "Pante rei"nin kökeninde ateşi örnek aldığını, ateşin ise evrendeki ilk madde olduğunu, diğer her şeyin onun ürünü olduğunu düşünmesi en önemli felsefi noktalarından biriydi. Günümüze sadece birkaç bölümü ulaşmış olan "Doğa Üzerine" isimli eserinde, (doğadaki) "Bütün şeylerin düzeni ne tanrılar ne de hatta insanlık tarafından yaratılmıştır, o, ebedi ateş (ölçüyle yanan ve ölçüyle sönen) öyledir ve öyle kalacaktır." diyerek müthiş bir aforizma dile getirmiştir. "Pante rei" derken hiçbir şeyin aynı kalmadığına ve kalamayacağına dikkat çekiyordu.

Aradan 2500 yıl geçmiş olsa da bugün hala değil ki anlamak, bunu duymayanlar bile var ama zaten konumuz da onlar değil; konumuz, bunu anlayanların sayılarının her geçen gün daha fazla olduğudur ki kuşkusuz bunun da kökeninde bilim ve teknolojinin muazzam ölçekteki gelişmesi ve gelişmeye devam bulunmaktadır.

"Hareket" doğrudan madde ile ilgili olmakla kalmaz, aynı anda onun varlık nedenidir de. Hareketsiz madde olamayacağı gibi maddesiz bir hareket de olamayacağı için birini diğerinden ayırmanın koşulu da olası değildir; hareket ve madde, bir bütündür. Bu hareketlilik atomaltı dünyasından tutun da makro evrene kadar zerre kadar tolerans tanımaksızın geçerliliğini korur ve anlıyoruz ki Herakleitos tamamen haklıymış.

Yeryüzünde yaşam yoktu; sıcaktı, soğuktu, kuruydu falan derken, genelde doğanın özelde dünyamızın devinimi devam ettiğinden milyarlarca yıl sonunda nihayet ilk ilkel yaşam formları oluşmaya başlamıştı. Yine uzunca bir dönem sonra bu ilkel yaşam formları organik yaşamı oluşturdu… Çok daha sonraları düşünce ve karar organı olan beyin oluştu… ve gelişerek şimdiki kompleks halini aldı ancak uluslararası emperyalizm ve emrindekiler beyni işgal ederek içini boşaltmazsa çok daha yetkin olacaktır.

Buraya kadar özetlediğim düşüncelerimi daha da "özet" haline getireyim:

1) "Pante rei!" (Her şey akar!) [Herakleitos]: Anlamı hem tekil hem de kozmos düzeyinde her şey hiç durmaksızın hareket halindedir.
2) İnorganik dünya organik dünyayı doğurdu.
3) Organik dünya, adına beyin denilen oldukça muhteşem bir organı doğurunca o da koşulları uyarınca iç dinamizmini harekete geçirerek sonradan kategorize edeceğimiz "Düşünce", "Akıl", "Duyular" gibi birçok çalışma merkezi alanlarını doğurdu.

Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm'in Marx ve Engels tarafından bilimsel yola oturtulmasından sonra ardılları olan Lenin, Stalin ve Mao bu yol üzerinde çok ciddi mesafeler kaydettiler. Bu durumdan önce felsefede "akıl" bir "düşünüş biçimi" olarak kabul görüyordu ki bunun ilk önemli izlerine Platon, Aristoteles ve Nikolaus Cusanus'un öğretilerinde karşılaşmaktayız.

Bugün artık biliyoruz ki, akıl, doğru analiz yapma ve düşünceleri bilimsel bir şekilde ortaya koyma yeteneğidir.

15 Mayıs 2021

Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: